Bugün tüm dünyadaki erkek nüfusun %25 inin sünnet yaptırdığı bilinmektedir.Bu oran geleneksel ve inanış nedeni ile  Müslüman,Yahudi ve Hıristiyan toplumlarda çok daha yüksek oranlardadır.ABD'de erkek nüfusun %60-80'inin sünnetli olduğu sanılıyor.Geleneksel,inanç gibi nedenlerin yanında günümüzde tıbbi gerekçelerle sünnet yaptıranlarda önemli bir oranı oluşturmaktadır.
Hz İbrahim A.S. doğuştan sünnetli olmadığı, 80 yaşlarında sünnet olduğu bilinmektedir.Hz İsanın ise 8.gün sünnet olduğu bildirilmketedir.Efendimiz Hz Muhammed SAV 'inde doğuştan sünnetli olduğu rivayet edilmekle beraber 7.gün sünnet olduğuna dair kuvvetli rivayetler bulunmaktadır.
Sünnet işleminde erkek çocuklarda penisin ucundaki sarkan fazlalık cildin, penisin baş kısmı tamamen ortaya çıkacak şekilde uzaklaştırılmasıdır.Bu parça tıkanıklıklara, idrar akımının engellenmesine ve bazen de idrar yolu enfeksiyonlarına yol açıyor. Hatta derinin kendisi de iltihaplanabiliyor. O nedenle bu derinin alınması idrar yolu enfeksiyonlarını önlüyor.Temizlik ve hijyeni kolaylaştırıyor.Fimozisin neden olduğu sıkıntıları gideriyor. Sünnet olmamış çocuklarda idrar yolları iltihapları yaklaşık 10 kez daha fazladır.
Sünnet işleminin erkeklerin ilgili organların kanserine karşı bir bağışıklık getirdiği, sünnetli erkeklerin eşlerinin de diğerlerine oranla daha az rahim kanserine yakalandıkları tıp otoritelerinin, hatta tıbbi araştırmaların ortaya koyduğu bir gerçektir. Afrika’da yapılan araştırmaların AİDS hastalığının da sünnet geleneğinin olduğu kabile ve milletlerde ötekilerine oranla çok az görüldüğünü ortaya koyduğunu da çeşitli yayınlardan ve bilimsel dergilerden öğrenmiş bulunuyoruz. Sünnetin karı-koca arasında daha uyumlu bir cinsel hayat sağladığı,erken boşalmanın engellenmesi gibi bazı faydalarının olduğu da bilinen bir gerçektir. İşte bütün bu nedenler “çocuklarımızı niçin sünnet ettiriyoruz” sorusunun cevabıdır.